26 Eylül 2011 Pazartesi

Gülen Sürprizler Çikolata Eğitiminde :)

Merhaba,

Gülen Sürprizler olarak İstanbul Marriott Asia Hotel bünyesinde bulunan OrangeMedGrill Restaurant'ta baş aşçı Executive Chef Fikret Özdemir tarafından verilen çikolata eğitimine katıldık.

Eğitmenimiz Fikret Özdemir gerçek bir profesyonel olduğunu bize daha kapıdan girdiğimiz andan itibaren, gerek zerafetiyle, gerek karşılaması ve sıcaklığıyla net olarak her haliyle izah etti. Paylaşımdan ve anlatımdan hiç kaçınmayan etrafındaki personel ve öğrencilerine sempatiyle yaklaşan, güngörmüş, modern, elit ama özünden taviz vermemiş bir Anadolu fenomeniydi. Ortamımız çok şık, rahat ve tam donanımlıydı. Başlangıçta 8 katılımcı olarak hafif bir heyecan ve gerginlikle başlamış olsakta başta Şefimiz Fikret bey, ismini çok üzgün olarak net hatırlayamadığım Turan ya da Tuncay Şef ve Murat Şef sanki 40 yıllık dostlarına çikolata yapıp tattırıyorlarmış gibi samimi davranarak bizleri derse ve ortama bağlamayı çok iyi başardılar.


Eğitime çikolatanın menşei, kalite standartları, en iyi çikolatalar ve en iyi hammaddeler başlıklarıyla giriş yaptık. Çok faydalı bilgilerdi. Mesela iyi kalitedeki bir çikolatanın en az %70 kakao yağı ihtiva etmesi gerektiği çok önemli bir tüyo olarak karşımıza çıktı.



Bir taraftan ders tüm hızıyla sürerken hemen yanıbaşımızda da 5 katlı bir çikolata şelalesi bize eşlik ediyordu :) tüm akıp giden saatler boyunca şelalemiz de şırıl şırıl akıp durdu. Etrafındaki bizler için hazırlanan muhteşem taze meyvelerle ara ara buluşturup yesek de hala rüyalarımı süslemeye devam ediyor :)

Eğitimde bana yeğenim Sena da eşlik etti. Birlikte katılmamız daha çok eğlenmemize ve daha çok öğrenmemize yardımcı oldu. En çok Çilek Fondü'den hoşlanırmış ama sanırım meyveler arasında bir tek çilek yoktu ancak akışkan çikolataya bulanmış tüm meyveler bambaşka bir şahesere dönüşüyor.


Çikolata çeşitleri arasında şüphesiz en çok rağbet edilen ve gerçek bir emek gerektiren "Truff" bizim de ders konularımızdan birini oluşturdu. Fotoğrafta gördüğünüz üzere benim bademli, fıstıklı, kakaolu, hindistancevizli ve fındıklı trufflarım.

Sena'da uğraştı, çalıştı, çabaladı :) Başaracak, başka yolu yok...

Hemen arkamızdaki mutfak; temizliği, düzeni ve disipliniyle görenleri içine çekiyordu. Orada çalışan tüm şef ve aşçıları gösterdikleri bu koordinasyon ve özenden dolayı tebrik ediyorum.


Murat Şef'de ara sıra bize katılarak bazı reçetelerin anlatım ve örnek yapımında bizlere yardımcı oldu. Çiçeği burnunda bir altın madalya sahibiydi. "Osmanlı Saray Yemekleri ve Mutfak Kültürü" yarışmasında "Şerbet" dalında ödüle layık görülmüş. Bizlere de tattırdı ödüllü şerbetinden ve muhteşem bir lezzetle tanışmamıza sebep oldu. Berrak kırmızı, içinde 21 çeşit baharat ihtiva eden ve meyve bilgisi şefte mahfuz olan çok lezzetli bir içecekti. Ayrıca içine şeker konulmamasına rağmen şeker gibi tatlı olması da çok ilginç bir ayrıntıydı.

Ballı- Cevizli Pralinlerimiz... Dolapta 1 saat kadar dondurduğumuz çikolatalı karışımımız Murat Şef tarafından kesildi ve sonraki aşamaları için hazır hale geldi.

Pralinleri tekrar çikolatayla kapladık ve üzerlerini antep fıstığı, badem ve fındıkla süsledik.

Bir diğer lezzet şölenimiz Roches 'di. Altyapı çalışması olarak kavrulan kuruyemişlerin yapım usulü tam bir eğitim konusuydu. Bu eğitimden sonra, özel yapım çikolataların neden çok pahalı olduğu konusu netleşmiş oldu zihnimde. Ve hatta karar verdim ki -bu emeğe karşılık- çok pahalı diye burun kıvırdığım çikolataları aslında çok uygun fiyatlara satılıyorlarmış ;))

Bunlar da Sena'nın yaptığı Roches' ler... Yaptığımız çikolatalar arasında verilen emek ve eşsiz lezzetiyle Roches' i bir kenara kaydettim. Yok böyle bir lezzet.....


Kapanışı ise fotoğraftan gördüğünüz gibi "Çikolatalı Sufle" ile yaptık. Uzun pişme süresi sebebiyle ilk hazırladığımız tarif olmasına rağmen en son tattığımız ürünümüz oldu. Tabak dizaynı ve vanilyalı dondurma Şeflerimize aitti ancak dediğim gibi ürünler bizim elimizden çıktı. Bugüne kadar yediğim suflelere pek benzemiyordu, reçete Şef Fikret Özdemir'e aitti. Restaurant'ta misafirlerine ikram ettiği gizli tarifini bizlerle paylaşmıştı. Gerçek Fransız usulü, gerçek bir sufleydi.
Suflenin dış tabakasının pişkinliği ve esnekliği, içinin akışkan ve yumurta kokmayan ılık harcı hepimizi mest etti. Kusursuz bir sufle tarifini cebe atmak ise paha biçilemez bir mutluluk oldu :)

Bu organizasyona bir şekilde temas edip içinde bulunmaktan çok büyük bir keyif aldım. Böylesine profesyonel ve mesleğinde ikon haline gelmiş kişilerin tornasından geçmek sanırım bizim gibiler için çok çok önemli. Çünkü pasta, kurabiye, çikolata kursu adı altında hiçbir yetkinliği olmayan insanların verdiği ve karşılığında cüzdan dolusu para istedikleri bir ortamda, böylesine mektepli yani akademik altyapıya sahip kişilerin konuya el atarak gerçek eğitimler vermesi bizim gibi işinde profesyonelleşmek isteyen girişimciler için çok önemli ve değerli fırsatlardır.

Bizlere yardımcı olan ve paylaşımda hiç bir sınır gözetmeyen Şeflerimize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca sağladığı ortam, kalite, lüx, hizmet ve malzeme çeşitliliği konusunda İstanbul Marriott Asia Hotel' e de şükranlarımı iletiyorum. En kısa zamanda görüşmek üzere, sevgiler, iyi seyirler...






17 Eylül 2011 Cumartesi

Logolu - Kurumsal Kurabiyeler



Merhaba,

Kocaman bir süreyi kaplıyormuş gibi görünse de yaz mevsimi ellerimizden sabun gibi kayıp gitti. Okullar açılıyor, insanlar tatillerinden dönüyorlar, havalar serinliyor... İyiyden iyiye kışa doğru ivmelenerek koşuyoruz. Dört mevsimi yaşayabilen ender ve şanslı ülkelerden olmamız, bizi yazın tatil yapmak gibi bir lükse sürüklüyor. Tatile gitmiyor olsak bile kafalar tatile çıkıyor :)) Özetle blog alemi de özellikle son iki aylık süre içinde müthiş bir rehavet içindeydi, buna ben de dahilim tabii ki. Sonbahara adım atmakla beraber çalışmalar başladı, hareketleniyoruz tüm aile. Bu sezonun başlangıcı olarak yaptığım ilk çalışmam ;
Yurt dışına halı ihracatı yapan bir firmanın, halı fuarında özel müşterilerine sunmak için hazırlamamı istediği logolu kurabiyeler. Tamamını şeker hamurundan oluşturdum. Logo, Arap süvariden oluşturulduğu için ben de, sarı şeker hamuruyla arka fon olarak çöl fırtınası içinde süratle ilerleyen bir asker görüntüsü vermek istedim. Logonun altındaki koyu sarı çizgiye de bir vurgu olmuş oldu. Paket kurdelelerine de firmanın web adresi ve telefon numaralarını bastırdım. Hem ikram hem reklam! düsturuyla firmanın müşterileriyle buluştular. Limonlu ve vanilyalı hazırladığım kurabiyeler, yerli yabancı fuar ziyaretçileriyle buluştuğu için ben de gururlu ve mutluyum. Dilerim tadan herkesin zihninde kurabiyenin lezzeti bir yer edinmiştir. Tekrar ve çabucak görüşmek paylaşmak ümidiyle.. Sevgiler, iyi seyirler

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...